Kayıtlar

2017 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Instagram Hastalığı

Resim
       Size de artık gına gelmedi mi sahte hayatlara şahitlik etmekten? Zira bana geldi.     Instagram’ın uçsuz bucaksız keşfet özelliği geldiğinden beri ruh sağlığım gerçekten bozuldu. Herkesin çok mutlu olduğu, çok fazla gezdiği, çok fazla eğlendiği, çok çok güzel giyindiği, çok çok iyi fiziği olduğu, çok huzurlu olduğu hayatları gerçekten “gerçek” mi? Yoksa telefonumuzdaki kamera tuşuna basılana kadar mı her şey? Gerçekten çok çok çok mutlu muyuz yoksa öyle görünmemiz mi gerekiyor? Bu artık bir iş mi gerçekten, bir mesai mi? Her anımızı, her kiminleysek ve ne yapıyorsak herkes bilmek zorunda mı?     Eskiden insanların özel hayatı vardı. Özel hayatın gizliliği vardı. İnsanların sınırları vardı. Şimdi neredeyse tuvalete giderken bile fotoğrafımızı çekecek hale geldik. Yatakta olmamız, sevgilimizle olmamız, yemek yememiz, dışarda arkadaşlarımıza zaman ayırmış olmamız... Hiçbiri bize kalmayacak mı yani? Tabi bir de bunun bloggerlık bo...

Gelecek Kaygısı

    Bir 95 doğumlu olarak; yaşıtlarım genellikle ya bu sene mezun oldu, ya da benim gibi seneye mezun olacaklar. 4 veya 5 yıl, bir şekilde, nazlana nazlana, ite kaka okuduk ve okullarımızı bitiriyoruz. Şimdi ise hepimizin aklında aynı soru:     ASIL ŞİMDİ NE OLACAK?         Ben bir TM öğrencisiydim ve arkadaşlarımın da çoğu öyle. Yani bu demek oluyor ki büyüük bir çoğunluğu ya hukuk okuyor ya psikoloji ya da pdr. Hepsinin az çok mesleği veya ne yapacağı belli. Yani ya staja başlayıp yola devam edecekler, ya yüksek lisans yapacaklar.         Peki ben ve benim gibiler ne yapacak? Yani İİBF ya da Siyaset okuyanlar...     Açıkçası bizim ve bizim gibilerin önü çok açık, evet. Bu bazen iyi bir şey bazen de gerçekten çok kötü...  Kötü olma sebeplerini sıralayayım. Şöyle ki, özel sektör düşünenlerin hepsi bir anda önümüze gelen bütün firmaların bütün departmanlarına başvuracağız. Okulu iyi bir devlet okulu...

Arkadaşlığın Doğal Seçilimi

   “Yıllar önce okuduğum işe yaramaz bir kitaptaki tek işe yarar cümle şuydu: İnsanın kullandığı ilk alet, başka bir insandır.” İşte benim de yıllar önce okuduğum, en sevdiğim yazarın kitabındaki en işe yarar cümlelerden biri buydu.         İnsanın hayatı boyunca etrafında yüzlerce kişi oluyor. Doğduğunda sadece ailesi, büyüdükçe de arkadaşları... Ne yaparsak yapalım ailemiz hep yanımızda kalıyor ama; arkadaşlar için aynısını söylemek pek mümkün değil. İsteyerek ya da istemeyerek, insanlar bir şekilde hayatlarımızdan çıkıyor. Hatta kimisini fark ederek, kimisini de fark etmeden kendimiz hayatımızdan çıkarıyoruz.     İşte bu noktada işe olduğundan biraz farklı bakacak olursak; aslında insanları kullanmıyor muyuz? 3 yaşında ihtiyacımız olan sosyal gelişimimizi sağlayan arkadaş bulup onunla oynuyor, sonra unutuyoruz. Yıllar geçtikçe, yaşımız büyüdükçe bunu daha bilinçli yapmaya başlıyoruz. Bu sefer sosyal...

Netflix Dünyası

Resim
    Günümüz gençliğinde artık televizyon izleyen insan pek kalmamıştır zannediyorum. Neredeyse hepimizin takip ettiği iki üç tane yabancı dizimiz cebimizde duruyor. Bölümleri çıktıkça ya da birkaç bölüm biriktikçe açıp açıp rahatça, reklamsız, sansürsüz, kafamız rahat izliyoruz.     Bu sektörün öncülerinden biri de bildiğimiz üzere Netflix. Sadece kendi yapımlarına imza atmakla kalmıyor; aynı zamanda yerli ve yabancı birçok dizi ve filmi kendi bünyesinde barındırıyor. Biz de Mayıs ayında orta seviyedeki Netflix üyeliğini satın alalım dedik. Sonra başladık dizileri incelemeye. Önce en merak ettiğimiz birkaçıyla başladık, aynı zamanda bazı filmleri de izledik.     Daha sonraysa “Dur bakalım başka neler var” derken 1-2 sit-com arayışına girdim. Önce “ You, Me, Her ” isimli diziye başladım. Spoiler vermemek adına fazla anlatmayacağım ama farklı, hiç alışık olmadığımız bir konu üzerine ilerleyen, eğlenceli, çerezlik bir dizi. Daha sonra “...