Instagram Hastalığı

       Size de artık gına gelmedi mi sahte hayatlara şahitlik etmekten? Zira bana geldi.
    Instagram’ın uçsuz bucaksız keşfet özelliği geldiğinden beri ruh sağlığım gerçekten bozuldu. Herkesin çok mutlu olduğu, çok fazla gezdiği, çok fazla eğlendiği, çok çok güzel giyindiği, çok çok iyi fiziği olduğu, çok huzurlu olduğu hayatları gerçekten “gerçek” mi? Yoksa telefonumuzdaki kamera tuşuna basılana kadar mı her şey? Gerçekten çok çok çok mutlu muyuz yoksa öyle görünmemiz mi gerekiyor? Bu artık bir iş mi gerçekten, bir mesai mi? Her anımızı, her kiminleysek ve ne yapıyorsak herkes bilmek zorunda mı?

    Eskiden insanların özel hayatı vardı. Özel hayatın gizliliği vardı. İnsanların sınırları vardı. Şimdi neredeyse tuvalete giderken bile fotoğrafımızı çekecek hale geldik. Yatakta olmamız, sevgilimizle olmamız, yemek yememiz, dışarda arkadaşlarımıza zaman ayırmış olmamız... Hiçbiri bize kalmayacak mı yani?

Tabi bir de bunun bloggerlık boyutu var. Elbette ki bizim burada yazı yazıyor ve emek harcıyor olmamız bizi blogger yapmaya yetmiyor artık. Çünkü kimse bir şey okumaya gerek duymuyor. Nasıl olsa videolar var, fotoğraflar var. Alacakları bir şey olduğunda belki de o bloggerın asla beğenmediği ama sırf reklam yapmak için beğeniyor taklidi yaptığı ürünü almayı tercih ediyor insanlar. Üstelik artık bloggerların kıçlarını sildikleri tuvalet kağıdını bile merak eden bir kitle var. Eğer reklam aldıysa minnoş bloggerlarımız bunu saklamaktan da çekinmeyeceklerdir hem de. A aaa onlar da bizim gibi tuvalete mi giriyorlar yoksa? Gerçekten inanmıyoruum!!



    Peki insanlar neden buna ihtiyaç duyuyor? Yalnızlıktan mı? Sıkıntıdan mı? Keşfet sekmesine girdiğimde rastgele tıklıyorum ve bakıyorum ki bin küsür kişinin beğendiği fotoğraflar... Sonra bakıyorum ki bloggermış. Ve bunların ayrı ayrı hepsini takip eden insanlar var. Neden? Sayfanızın hepsini dolduran yapaylığı görmek size keyif mi veriyor? “Büyülü” dünyalarının bir parçası olmayı mı istiyorsunuz? Uzaktan bu hayatları görmek size kendinizi önemsiz hissettirmiyor mu yoksa ruh haliniz böyle hissetmeyecek kadar iyi mi gerçekten? 
Hiçbirini takip etmeyen biri olarak soruyorum : sırf daha çok takipçisi var diye bu insanın görüşlerini önemsemem mi gerekiyor mesela? Hayatında kaç kitap okumuş, kaç kere fikir alışverişinde bulunmuş, hayata dair bir görüşü var mı... bunların hiçbirine şahit olmadığımız ve sadece vitrinini görebildiğimiz insanların varlığı bizi neden bu kadar alakadar ediyor hiç kendinize bunu sordunuz mu?

    Bütün bunların hepsini bir yana koyarsak, doymak bilmeyen şımarıklıklar yapan herkes ama herkesten nefret etmem bile yeterken, Instagram başlı başına bu şımarıklıkları sergileme yeri olmak zorunda mı? “Bak bunu aldım, bak buraya gittim, bak bunu içiyorum, bak bunu yiyorum, bak bak bak bak bak bak!” Asla ama asla doymak bilmeyen iğrenç bir toplumun reklam aracı olmak dışında bir işlevi kaldı mı Instagram’ın?

    Çok uzun zaman aralıklarıyla fotoğraf paylaşmama rağmen günümün çoğu dakikasını o aptal uygulamaya bakarak geçiriyorum. Ben de suçluyum, ben iki yüzlünün dik alasıyım belki de. Ama modern toplumun uyuşturucusu resmen bunlar. Snapchat ve Twitter’dan kurtulabildim ama Instagram’dan bir türlü kurtulamıyorum. İnsanları izleyip gözlem yapmak için kullanıyorum genelde. Ya da eski dizi/film sahnelerini görmek falan mutlu ediyor beni. Ama keşfet özelliği gerçekten kapatılsın istiyorum. Kardeşim takip etmek istersem ederim zaten, neden zorla önüme seriyorsun? İzole bir Instagram sayfası kurmak istiyorum böyle yapamıyor muyuz faşist bir Instagram? Sadece biz bize olalım mahalle kahvesi gibi...

    Hayatımın hiçbir döneminde hiçbir alanında şımarıklığa katlanamadım. Doyumsuzluğa, değer bilmemeye... Ama insanın istemediği ot dibinde biter misali sürekli olarak şımarıklığa maruz kalıyorum. Ve fark ediyorum ki başka hiçbir sosyal medya platformunda olmayan bir şımarıklık furyası var Instagram’da. Sadece Instagram’da. Ya kitlesinden kaynaklı, ya da fıtratında var çözemiyorum. Sadece bir an önce sonunun gelmesini umuyorum. Bitsin artık bu çile!

Yorumlar