Netflix Dünyası
Günümüz gençliğinde artık televizyon izleyen insan pek kalmamıştır zannediyorum. Neredeyse hepimizin takip ettiği iki üç tane yabancı dizimiz cebimizde duruyor. Bölümleri çıktıkça ya da birkaç bölüm biriktikçe açıp açıp rahatça, reklamsız, sansürsüz, kafamız rahat izliyoruz.
Bu sektörün öncülerinden biri de bildiğimiz üzere Netflix. Sadece kendi yapımlarına imza atmakla kalmıyor; aynı zamanda yerli ve yabancı birçok dizi ve filmi kendi bünyesinde barındırıyor. Biz de Mayıs ayında orta seviyedeki Netflix üyeliğini satın alalım dedik. Sonra başladık dizileri incelemeye. Önce en merak ettiğimiz birkaçıyla başladık, aynı zamanda bazı filmleri de izledik.
Daha sonraysa “Dur bakalım başka neler var” derken 1-2 sit-com arayışına girdim. Önce “You, Me, Her” isimli diziye başladım. Spoiler vermemek adına fazla anlatmayacağım ama farklı, hiç alışık olmadığımız bir konu üzerine ilerleyen, eğlenceli, çerezlik bir dizi. Daha sonra “Easy” isimli diziye baktım. Bu dizide de her bölüm farklı bir çiftin yaşamı anlatılıyor. Ama sıkıcı bir dizi bence...
Peki, beni bu yazıyı yazmaya iten ne oldu? “Bize ne kardeşim bu dizilerden” diyebilirsiniz. Bu iki diziden sonra fark ettim ki; dünyamız özgürleştikçe (ne kadar özgürleştiği tartışmaya açık) insanlar da daha önceleri “mahalle baskısı” yüzünden gizlediği/gizlemek zorunda hissettiği duygularını, tercihlerini açıklayabildi. İyi ki de öyle oldu. İşte bana kalırsa Netflix de bu farklı dünyaları ekranlara getirmeyi kendine görev edinmiş gibi görünüyor. LGBTİ bireyler, vegan/vejetaryen insanlar, henüz bocalama evresinde olup oradan oraya savrulan, özentilikle bir şeyler yapmaya çabalayan ama başaramayan gençler, evliliğinde farklı şeyler arayan çiftler… Netflix’te bu gibi daha birçok konuyu barındıran diziler veya dizi bölümleri görmek mümkün. Ülkemizde henüz yeni yeni alışılıyor olsa da Amerika’da artık bunların çok daha normalleştiğine şahit olabiliyoruz bu sayede.
Medyanın da görevi biraz bu aslında… Politik normları kabul ettirmek, toplumsal değişimleri gözler önüne sermek veya bu değişimleri normalize etmek (asla olumsuz anlamda kullanmıyorum). Ülkede zamanında her dizide “aile”, “çocuklarım için her şeyi yaparım”, “komşuluk” temaları hâkimken artık neredeyse hepsinde bir aldatma furyası, evlilik dışı ilişkiler, entrikalar görebiliyoruz. Bunlar ülkede yok muydu? Elbette vardı. Ama saklanıyordu, bariz değildi ve “normal” olmadığı düşünülüyordu. Medya sayesinde bunlar normalleşebildi. Sadece siz biz değil, bunu Türkiye’nin herhangi bir ilçesindeki insan da benimseyebildi. Alıştı…
Netflix de bunu güzel bir şekilde başarmış bence. Görmüyoruz diye var olmadığını sanılan bir dünyayı bize açmak… Tek problem, bunu tıpkı ülkemizdeki ürün yerleştirme uygulaması gibi yapması. Sanki biraz zorlama oluyor gibi bazen. Yine de güzel, yine de gerekli. Amerika’da hâlihazırda yerleşmiş olan bu kültürü, ülkemize de getirebilir umarım. Gerçi ülkemizde Netflix alan veya oradaki bu tip dizileri seyreden kaç kişi vardır orası muamma ama bir şekilde bir yerden başlamak gerekliydi. Belki Netflix öncüsü olur da, ülkemizde de bu tip ögeleri barındıran dizileri/filmleri sıkça görürüz. Şimdilik Fi dizisindeki Özge Egeli karakteriyle yetinmemiz gerekiyor. :)
Dip not olarak Netflix sistemi nasıl işliyor ve şu an hangi dizileri izliyorum onu da eklemek istiyorum yazının sonuna. Netflix ilk üyelik açıldığında size 1 aylık deneme süresi veriyor. 1 ayın sonunda iptal etmezseniz hesabınızdan ödeme almaya başlıyor. Üye olurken sizinle beraber 5 kişiyi daha ekleyebiliyorsunuz ve onlar da ayrı cihazlardan sizin üyelik bilgilerinizle giriş yapıp izleyebiliyor. Sonra size birkaç dizi/film listesi sunulup bunlardan beğendiklerinizi seçmeniz isteniyor ve bunun ışığında size uygun öneri listesi hazırlıyor. Burada yer alan yapımları listenize ekleyebiliyorsunuz. Ayrıca izlemeye başladığınız şeyleri kaldığınız yerlerinden itibaren görebiliyorsunuz. Yani “ay hangi bölümdeydim” derdine son! En güzel yanı ise indirilebilir içerikler olması. İster telefonunuza, ister tabletinize, ister bilgisayarınıza indirilebilir içerikli dizileri indirip; internet olmadan da izleyebiliyorsunuz. Ama demin denediğime göre sadece 1 cihaza içerik indirebiliyorsunuz.
Dizilere gelirsek eğer tabi ki Netflix, drama alanında en iyisi. Hâlihazırda var olan dizileri anlatmaya gerek yok Vikingler, House, Narcos, Breaking Bad vesaire. Şu an drama dizisi olarak House of Cards ve Masters of Sex izlediklerimin en iyileri. Masters of Sex biyografik bir yapım ve konusunu gerçekten çok iyi işleyen bir dizi. House of Cards’a ise söyleyecek bir şey bulamıyorum. Politik dizi olmasına rağmen sizi asla ama asla sıkmayacağını garanti edebilirim. Bir de Client List var. Bayat bir konusu var ve bana kalırsa gereksiz bir dizi. (Jennifer Love Hewitt’i izlemek istiyorsanız o başka) The Affair'a ise Netflix’ten önce başlamıştım ama hala devam edemedim. Çok çok durağan ilerliyor ama konusu ilgi çekici. Onun dışında henüz başlamadığım ve Netflix efsanesi haline gelen birçok dizi var. Sense8, Stranger Things, Orange is the New Black, Crown, The OA, Suits ve daha niceleri listemde beni bekliyor. 30 dakika süreli dizilerde ise Netflix’in başarısı bence biraz düşük. Çok durağan ilerleyen ve genelde sıkıcı dizileri var. (Master of None ve Easy gibi) Ama Drew Barrymore’u ekranlara döndüren Santa Clarita Diet gerçekten eğlenceli bir diziydi (Dikkat! Biraz kanlı ve mide bulandırıcı). 2.sezonu çıkacak mı bilemiyorum. Bir de You, Me, Her var. Konusu bazılarını rahatsız edebilir. Açık sahneler, adı üzerinde, olağan dışı bir ilişki vesaire ama ben seviyorum. Değişik kafalar açabilen bir dizi. Sit-com listemde ise Unbreakable Kimmy Schmidt, Full House, Bojack Horseman, One Day at a Time var.
Umarım siz de farklı dünyalara açıksınızdır ve en azından “neymiş bu diziler ya bir bakalım” deyip zincirlerinizi kırabilirsiniz. Sürç-ü lisan edip bu tip konularda hassas insanları kırabilecek birtakım kelimeler kullandıysam affedin ve cahilliğime verin lütfen. Bu arada sanıyorum ki sadece Netflix üzerinden değil normal dizi sitelerinden de bu dizilere ulaşılabilir.
Şimdiden iyi seyirler.
Yorumlar
Yorum Gönder