Kayıtlar

Nisan, 2019 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Öz Eleştiri

Resim
      Son birkaç gündür, her boş bulduğum saniyede kendimi sorguluyorum. Buna en büyük sebep "Girls" dizisindeki arkadaş kavgası ve sevgili kavgası sahneleriydi. Bu arada özellikle 20li yaşlardaki genç kadınlara diziyi öneriyorum. Kısaca özetlemek gerekirse arkadaşı, başroldeki kızı bencillikle ve kötü arkadaş olmakla suçladı. Sevgilisi de yine aynı kızı sürekli kendini küçük görmekle, kendinden şikayet etmekle ama aslında öyle olmamakla suçladı. Bunları duyunca da benim kafamda çanlar çalmaya başladı.        Ben de çoğu zaman bu tip veya kendimle ilgili çeşitli eleştirilere gerek ailem, gerek yakın çevremde konu oluyorum. Örneğin kendimi bildim bileli gevezeliğimle ve her şeye muhalefet olmamla eleştiriliyorum. Yaşım büyüdükçe her şeye muhalefetliğim güçlendi. İstanbul'a geldiğimden beri de buna; her şeyi eleştirdiğim, her şeyden mutsuz olduğum ve çok negatif bir insan olduğum yönünde eleştiriler eklendi. Eğri oturup doğru konuşmak gerek bunların...

Dertleşmek

Resim
       Dertleşmek, doğası itibarıyla işteş bir fiil. Yani bu ne demek? Birden fazla kişinin ortaklaşa yaptığı bir eylem. Öpüşmek, dövüşmek, bakışmak gibi... Zaten bakıldığında tek başına yapılacak bir şey değil gibi görünüyor ama artık öyle değil.         Küçükken sanki daha çok konuşur ve herkese her şeyimizi anlatırdık değil mi? Bu kadar kaygımız ve kaybedeceğimizi düşündüğümüz şeylerimiz yoktu. Değer yargıları umrumuzda değildi çünkü farkında değildik, herkesin sır tutabildiğini zannederdik vs vs bunun bir sürü sebebi olabilir. Yaş ilerledikçe insanlar ketumlaştı. Şimdi sadece birkaç çenesi düşük insan dertlerinden bahsediyor ve karşıdaki de otomatik pilotta kafa sallayıp birkaç ezbere cümle söylüyor. Bunun istisnasını az görür oldum ve bu gerçekten can sıkıcı. İnsanlar iletişim mi kurmak istemiyor yoksa kendini mi açmak istemiyor bunu anlamak zor. Bakıldığında bu gerçekten “dertleşmek” mi oluyor? Bence hayır. Sadece bir taraf derdini anlat...