2.El Satış Uygulamaları
Konumuz 2.el eşya satışı. Ülkemizde son birkaç yıldır bu tip uygulamalar çoğaldı ve hepsi kendi çapında başarılı şekilde idare edebiliyor. Gönül isterdi ki thrift shop'lar veya ikinci el ürün satan dükkanlar çoğalsın da deneyip alabilelim ikinci el ürünleri ama buna da şükür diyebiliriz. Ben dolabımı minimalleştirmeye çalıştığımdan beri ikinci el satış uygulamalarının üçünü hem alış, hem satış için kullanıyorum. Böylelikle hem istediğim ve sevdiğim markaları daha ucuza alabiliyor hem de iyice vahşileşen tekstil sektöründen uzak durmaya çalışıyorum. (Tabi ki tam olarak olmuyor)
Bu arada bence hem fiyat uygunluğu hem de bi nebze olsun çevreyi önemsediğinden (çünkü bir İsveç markası ve İsveç karbon salınımını 2050’ye kadar bitirmeye çalışan bir ülke) H&M grup marka ürünlerini çok seviyorum. İsveç malı gördüm mü dayanamıyorum. IKEA'ya da bu yüzden hastayım. 😅
Bunu yazma amacım biraz kullandığım uygulamaların pozitif ve negatifliklerinden bahsetmek. Keşke bir etkim olsa da bu negatiflikleri düzeltmeye çalışsalar.
1. Dolap : Dolap benim uygulama arayüzü olarak en sevdiğim ve en rahat kullandığım uygulama. Ne nerede çok anlaşılır, kafa karışıklığı yaratmıyor. Partiler, indirimler, satışı hızlandırmak için çok yararlı. Ama, bazı markalar yok. Bu açıdan ModaCruz’dan kötü. Fakat en önemlisi, hem satıcı hem alıcı için kardan en uzak uygulama. Komisyon oranı gerçekten çok yüksek ve sattığım üründen aldığım para kuş kadar desem yeridir. Bir de üstüne karşı tarafa kargo ücreti eklemesi var. Maddi olarak avantajı düşük demek yerinde olur. Kullanıcı adım : dogaersin
2. Gardrops : Uygulama arayüzü gerçekten çok kötü ve başarısız. Fotoğrafıma yapılan yoruma cevap veriyorum ve kendi yorumum bana bildirim olarak geliyor. Sürekli takılıyor, uygulamadan atıyor, ürün sıralarken aradığım kriterlerde kaç ürün var göstermiyor (sonsuz saat ürün bakmak zorunda kalıyorsun), teklif gelip gelmediğinden haberim olmuyor, (push bildirimlerinden açılamıyor), kategorilerde baş harfler bir büyük bir küçük… Hepsini geçtim bence en önemlisi beden seçtirirken eksik bedenler var. Sadece 34-36-38 şeklinde bedenler olduğu için ayakkabı ilanı koyarken sıkıntı yaratıyor. Bunların dışında komisyon almayıp sadece kargo ücreti alması diğer detayları önemsiz kılıyor. Kozmetik ve daha birçok kategorisi olması ile de öne çıkıyor denebilir. Kullanıcı adım : monicabing
3. ModaCruz: Pahalı markalara ulaşma açısından en iyisi bu. Dolap ve Modacruz’da bulunmayan markalar mevcut. Kozmetik bölümü olması oldukça iyi. Bunda da komisyonsuz satış özelliği kendine çekiyor. Ama bunda da bazı takılmalar ve uygulamadan atmalar, bildirimlere tıklamadıkça sürekli sarı olarak gösterilmesi, Gardrops’taki gibi ürün sayısını görememek gibi sinir bozucu ufak ayrıntılar var. Kullanıcı adım : neayipsey
Bütün bu uygulamaların en önemli eksik yanı ise erkek kısmı olmaması bence. Bebek/çocuk için ayrı bölümleri var ama erkek için yok. Erkek ürünlerini kadın dolaplarında görebiliyoruz elbette ama ayrı bir erkek kategorisi yapılması gerektiğini düşünüyorum ben. Elbette asıl amaç sadece alışveriş çılgını kadınları etki altına almak olduğu için garibim 3-4 yılda bir pantolon alan adamlara ulaşmayı kimse hedeflemiyor.
Tabi konu insan olunca ve puanlama da satışlara dahil olunca garip şeyler olabiliyor. Bazı vatandaşlarımız gerçekten şımarmaya bayılıyor. İstiyor ki herkes ürününü süslü püslü paketli yollasın, içine hediyeler koysun, notlar göndersin... Hanımlar, biz sizin ananız babanız sevgiliniz değiliz. Lütfen onlara şımarın! Sorduğunuz sorulara cevap alabiliyor musunuz, ürününüz 3 gün içinde kargoya verildi mi, elinize ulaştı mı? Evet ise neden düşük puan verdiğinizi çözemiyorum. Eklemeden geçemeyeceğim, etikette gördüğü markaya en yakın markayı seçen kadınlarımız (topshop-topshow mesela), ürünün markasından başka markalar seçip öne çıkmaya çalışan kadınlarımız, çakma ürünlere o markayı seçen kadınlarımız... aaaaahhh o kadınlarımız! Ömrümü soldurdunuz!
İnsan faktörünü geçersek, uygulamaların kendiyle alakalı olarak en önemli şeylerden biri, uygulamalarda ürünleri o kadar hızlı ve rahat şekilde kargoya verebiliyoruz ki (anlaşmalı kargolara gidip uygulamada gösterilen kodu kargo görevlisine söylemek yeterli. Uzun uzun adres yazma gibi angaryalarla uğraşmıyoruz) koskoca firmalardan 2 hafta kargo beklemek tamamen o firmaların lojistik beceriksizliğiymiş meğer.
İnsan faktörünü geçersek, uygulamaların kendiyle alakalı olarak en önemli şeylerden biri, uygulamalarda ürünleri o kadar hızlı ve rahat şekilde kargoya verebiliyoruz ki (anlaşmalı kargolara gidip uygulamada gösterilen kodu kargo görevlisine söylemek yeterli. Uzun uzun adres yazma gibi angaryalarla uğraşmıyoruz) koskoca firmalardan 2 hafta kargo beklemek tamamen o firmaların lojistik beceriksizliğiymiş meğer.
Velhasıl, hepsi güzel ve iyi düşünülmüş işler, kendi çaplarında hepsinin kitlesi ayrı, güzel çalışıyorlar. Keşke daha da yaygınlaştırabilsek bu kültürü. Hem böylece belki talebi düşürerek sektörü yavaşlatırız hem de istediğimiz ürünlere daha ucuza ulaşabiliriz. Eee ne demişler "somebody's trash is anyone's treasure"yaniiii "kör olası çöpçüler aşkımı süpürmüşler"!
selam, uzun zamandır yazmamışsın. buraları boş bırakma :)
YanıtlaSil